Ayrıca deri dolgusu ve yumuşak doku dolgusu olarak da bilinir.
Dolgu maddeleri, kırışıklıkları doldurmak, yüz hatlarını düzeltmek ve hacim eklemek için kullanılan estetik amaçlı minimal invazif ilaçlardır. Daha dolgun, daha düzgün ve daha genç bir görünüm elde etmek üzere dolgu uygulanan ortak alanlar yüz, boyun ve ellerdir. En çok tercih edilen estetik prosedürlerinden olan dermal dolgu maddelerinin uygulanmasında sonuçlar kısa sürede görülür, düşük risk oranı ve kısa iyileşme süresi gibi avantajları vardır.
Dolgu uygulamasını neden isteyebileceğinize dair bazı ortak sebepler aşağıda verilmiştir:
Size en uygun olanın ne olduğuna karar vermek istiyorsanız, lütfen estetik plastik cerrahınıza danışınız.
Dolgu maddeleri, göz çevresi, çene boyu, dudak çevresi ve alın başta olmak üzere yüz ve baştaki çeşitli alanlara bir şırınga yardımıyla uygulanır. Enjeksiyonların sayı, yer ve derinliği büyük ölçüde kullanılan dermal filtrenin çeşidine ve arzu edilen sonuçlara bağlıdır.
Bazı dolgu maddelerinde lidokain gibi bir lokal anestezi maddesi bulunur. Ayrıca uyuşturma kremi de kullanılabilir.
Yaygın olarak kullanılan üç çeşit dolgu maddesi vardır: geçici, yarı kalıcı ve kalıcı. Diğer dolgu maddeleri daha uzun ömürlü sonuçlar sunarken, hyaluronik asit bazlı dolgu maddeleri geçici sonuçlar sunmaktadırlar.
Kolajen Bazlı Dolgu Maddeleri: Kolajen, deriye güç ve yapı veren doğal bir proteindir. Kolajen pazardaki ilk dolgu maddesidir, ancak hyaluronik asit bazlı dolgu maddelerinin gelmesiyle beraber popülaritesi azalmıştır.
Hyaluronik Asit Bazlı Dolgu Maddeleri: Kolajen gibi hyaluronik asit de doğal bir madde olup esas olarak dolgunluk ve hacim vermek için kullanılır.
Kalsiyum Hidroksilapatit: Hyaluronik asitten daha ağır ve yoğundur, bu dolgu maddesi deri altına derin bölgelere enjekte edilir ve genelde kemiklerde bulunan bir malzeme olduğundan alerjik ve bağışıklık tepkilerine neden olmaz.
Daha uzun süre dayanan dolgu maddeleri, tipik olarak poli-L-laktik asit olarak bilinen biyolojik olarak çözülebilir sentetik dolgu maddesi gibi daha kalın maddeler içerir. Yumuşak doku dolgularının bu tipleri, derin yüz çizgilerini tedavi etmek için kullanılır ve yarı kalıcı sonuçlar sunmalarına rağmen ilk enjeksiyonlarınızdan sonra birkaç hafta boyunca “rötuş” yapılması gerekebilir.
Kalıcı dolgular, vücut tarafından emilmeyen mikrosferler olan polimetilmetakrilatlardan (PMMA) yapılırlar. Dolgu maddeleri ayrıca kolajen içermekte ve sadece nazolabial kıvrımlar gibi kalın cilt alanları için önerilmektedir. Göz ve dudak çevresine uygulanması önerilmemektedir.
Silikon enjeksiyonları, dolgu kullanımı için güvensiz ve kabul edilmeyen bir seçenektir. Bu enjeksiyonlar FDA (“Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi”) onaylı değildir ve genellikle lisanssız kişiler tarafından yapılır ve kesinlikle uzak durulması gerekir.
Cerrahınız sorabileceğiniz soruları cevaplayacak ve kapsamlı tedavi-öncesi talimatları verecektir. Enjeksiyondan önceki haftalarda morarmaya neden olabileceğinden aspirin, ibuprofen, E vitamini, St. John’s Wort ve diğer tüm ilaçları kullanmayı bırakmanız istenecektir. Doktorunuzu aldığınız ilaçlar konusunda bilgilendirdiğinizden emin olun. Eğer daha önceden uçuk geçirmişseniz, doktorunuz önlem olarak antiviral almanızı önerebilir. İşlem öncesinde sigarayı bırakmanız istenebilir. Yapılacak olan ameliyatın cinsine bakılmaksızın, güvenli bir iyileşme süreci için tedaviden önce ve sonra hidrasyon çok önemlidir.
Enjeksiyon yapılan yerde hastalarda nadiren şişlik veya minimal morarma şikayetleri görülmesiyle birlikte enjeksiyon sonuçlarını büyük olasılıkla işlemden hemen sonra görebileceksiniz. Doktorunuz şişme olmamasını sağlamak için size buz torbası veya soğuk kompres verebilir. Şişme, morluk ve kızarıklık durumları bir hafta ila on gün içinde ortadan kalkacak olmasına rağmen şişliklerin süresi büyük ölçüde kullanılan doku dolgusuna bağlıdır. Yumuşak doku dolgusunun en cazip özelliklerinden biri, minimum iyileşme süresi sunmasıdır. Şişme ve morluklar ilk hafta içinde kaybolmaya başlar.
Deri dolgularının sonuçlarının kalıcılığı, yapılan enjeksiyonun çeşidine bağlı olarak değişir:
Cerrahınızı kalitesine, eğitimine ve deneyimine göre seçin, fiyatına göre değil.
Herhangi bir kozmetik prosedürde olduğu gibi, hastalar iyileşme süreci içersinde doktorlarıyla iletişimde olmak zorundadır. Herhangi bir anormallik veya beklenmeyen yan etkinin ilk işaretini gördüğünüzde doktorunuzla iletişime geçmeniz gerekmektedir. Uzun süreli ağrı ve şişlik, enfeksiyon belirtisi veya alerjik reaksiyon işareti olabilir.
Dolgu maddeleriyle ilgili çok az risk vardır, ancak aşağıdaki durumlarda doktorunuzla iletişime geçmeniz gerekmektedir:
*** Haberlerden ve Gelişmelerden Haberiniz Olsun